بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

عَلَىٰ سُرُرٍ مَّوْضُونَةٍ ١٥

Murassa tahtlar üzerindedirler.

– İbni Kesir

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيْهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

Karşılıklı olarak üzerinde yaslanırlar.

– İbni Kesir

يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَٰنٌ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Ölümsüz civanlar etraflarında dolaşırlar.

– İbni Kesir

بِأَكْوَابٍ وَأَبَارِيقَ وَكَأْسٍ مِّن مَّعِينٍ ١٨

Main'den büyük kaplarla, ibrikler ve kadehlerle.

– İbni Kesir

لَّا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنزِفُونَ ١٩

Ondan baş ağrısına uğratılmayacakları gibi, akılları da giderilmez.

– İbni Kesir

وَفَٰكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ ٢٠

Beğenecekleri meyveler,

– İbni Kesir

وَلَحْمِ طَيْرٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ ٢١

Kuş eti, içlerinin çektiğinden.

– İbni Kesir

وَحُورٌ عِينٌ ٢٢

Şahin gözlü huriler de;

– İbni Kesir

كَأَمْثَٰلِ ٱللُّؤْلُؤِ ٱلْمَكْنُونِ ٢٣

Saklı inci misali.

– İbni Kesir

جَزَآءًۢ بِمَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ٢٤

Yapmakta olduklarına karşılık olarak.

– İbni Kesir

لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا ٢٥

Orada ne boş bir laf, ne de günaha sokacak birşey işitmezler.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu